Biyoçeşitlilik, ekosistemlerde var olan tüm canlı varlıkların çeşitliliğidir. İnsan faaliyetleri yüzünden 1 milyona yakın bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Uluslararası Biyoçeşitlilik Sözleşmesi, 1992 yılında Brezilya’nın Rio de Janerio kentinde düzenlenen Yeryüzü Zirvesi’nde imzalandı. Hayvan, bitki, mikroorganizma çeşitliliği ve bunların ekosistemlerinin ötesine geçen sözleşme, insanların gıda, güvenlik, barınma, ilaç, sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama haklarını da dikkate alarak sürdürülebilirliği daha geniş bir perspektiften ele alıyor.

WWF tarafından 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü öncesinde ‘Korunan Alanlar’ raporu yayımlandı. Avrupa genelinde korunan alanların ülke yüzölçümüne oranının %25’in üzerinde olduğu belirtilen raporda, Türkiye’de bu oranın sadece %8,7 olduğu vurgulanıyor. Rapora göre, sürdürülebilir bir Türkiye için yapılması gereken ise yeni uluslararası hedefler doğrultusunda, 2030’a kadar korunan alanların en az %30 olması.

Raporda, korunan alanların artırılması yönündeki yeni hamle ve gerekçeleri şu şekilde özetleniyor: Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin kabulünden (1992) bu yana konulan hedefler ve 30 yıldır gösterilen çabalar, doğadaki yok oluş sürecini bir miktar frenledi, ancak biyoçeşitlilik kaybındaki düşüş eğilimini tersine çevirmeye yetmedi. WWF’in 2020 Yaşayan Gezegen Raporu’na göre, son 50 yılda omurgalı canlı popülasyonları %68 azaldı. Hükümetlerarası Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Bilim ve Politika Platformu’nun (IPBES) 2019 raporu da, dünyada 1 milyon canlı türünün tehdit altında olduğunu ortaya koydu. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi kapsamında 2010’da kabul edilen ve korunan alanların, karasal ekosistemlerde %17’ye, deniz ve kıyılarda %10’a çıkarılmasını öngören 2020 hedeflerine (Aichi Hedefleri) erişilemedi. Şimdi 2030 için yeni hedeflerin belirlenmesi gündemde ve bilim insanları, Dünya’nın sağlıklı bir şekilde işleyişini garanti etmek için karasal ve denizel ekosistemlerin en az üçte birinin (%30) koruma altına alınması ve bu alanlarda her şeyin doğal dinamikleri içerisinde seyretmesine izin verilmesi gerektiğini söylüyor.

Doğadaki canlı yaşamının her geçen gün azaldığına dikkat çekmek amacıyla her yıl Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin imzalandığı gün olan 22 Mayıs, Dünya Biyoçeşitlilik Günü olarak kutlanıyor.

https://www.wwf.org.tr/?10900/Korumazsak-kaybederiz

https://www.wwf.org.tr/?7720/Dunya-Biyocesitlilik-Gunu-Kutlaniyor

https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/dogada-biyolojik-cesitlilik-kaybi-giderek-artiyor/1483304